Montreal Çocuk Şenliği - Children Festival

Geçtiğimiz Pazar Montreal'de Çocuk Şenliği (La Fete Des Enfants). Cumartesi günü gidecektik ancak hava yağışlı olduğundan pazar günü gidebildik. İyiki de gitmişiz. Arkadaşımın çocukları ve Ege çok eğllendiler.. Müzik, güldürü, oyun, dans, dev şişme kaykaylar, palyaçolar.. Yani çocuklarla ilgili herşey vardı.
Festival Montreal Olimpyat Stadının yanında bulunan Maisonneuv Parkında oldu. Burası kocaman bir park ve içinde Botanik Bahçeyi de barındırıyor.
İşta burada çektiğim fotoğraflar:


Montreal Olimpiyat Stadi

Oyun

Biraz muzik, biraz dans


Origami
Bangladeş'li bir derneğin üyeleri hem yaptıkları origamileri sergiliyorlar hem de çocuklara öğretiyorlardı.


Rengarenk
Ege bu palyaçoyu çok sevdi. O da ne şirin değil mi?


Cicekte Ari
Botanik bahçeyi tam anlamıyla gezemedik bile yorgunluktan. Çekebildiğim fotoğraflar ancak çok küçük bir bölümünü içeriyor bahçenin. Çiceklerin üstü fotoğrafta görüldüğü gibi arılarla doluydu.


Papatya


Kadifem


Guzel Sari


Pembe Gul



Botanik bahçede yeralan 'İnsectarium' da çektim bu fotoğrafları. Dışarıya özel bir borouyla bağlı büyük bir yuvada aılar petek örmüşler. Çiçekleri çekerken onlarca arı etrafımda gezinip duruyordu..

Boğaz Köprüsü

Boğaziçi Köprüsünden manzaralar.
Hareket halindeki arabadan ancak bu kadar çekilebiliyor:))

Kedi & Civciv

Ne alaka değil mi? Kedi ve civciv bir arada. Hani sanki Tom ile Jarry dost olmuş gibi. Ama bunlar arkadaş gibiydi desem yalan olmaz..

Sarışın, ela gözlü bu güzel kedicik, civcivle öyle güzel oynuyordu ki, biz korktuk bayağı hani olurda zarar verecek, civcivi sanki az sonra ham edecek diye.



Ayvalık dönüşü yolda mola verdiğimiz yerde bulduk gördük bunları. Yerin sahibi biz şaşkın, korkmuş onları seyrederken tepkisiz duruyordu. Demek alışkındı bu haylazların oyunlarına..
Bu üstteki fotoğrafta; bizim ufaklık, yanından geçen civcive bakıyor böyle baygın baygın..
Tabii tüm bunlar olurken bizim ufaklıklar, Yağmur ve Ege çığlık çığlığa zevkten dört köşe olmuşlardı, onların haylazlıklarını seyrederken..

Cunda Adası

Akşam Üstü Sefası


Tarihi Kilise

Ayvalık Gezimizden iki kare daha.. Ayvalık'ın sembollerinden biri Cunda (Ali Bey) Adası....
Güneş batarken akşam yemeği yemek için muhteşem bir yer.. Dar sokakları, Eski Rum evleri ile çok şirin bir ada. Türkiye'nin ilk köprüsü olan bir köprü ile gidebilirsiniz adaya. Ya da tekne gezintisi yaparak ulaşılabiliyor.
İkinci fotoğrafda görünen tarihi Rum kilisesi. Ancak çökme tehlikesi olduğundan içeri girmek yasak. Ben de sadece dıştan görüntülemekle yetindim.
Yanımızdaki ufaklıkların sıkılmalarından dolayı, adada çok fazla kalamadık bu sefer .. Meşhur papalinamızı ise evimizde yaparak yedik.. Yanındada harika deniz börülcesi. Bunlarla iligi fotoğraf ve tarifler için buraya tıklayın..